“ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK” BAZEN “ALÇAK” GÖNÜLLÜLÜKTÜR!

Ne kadar “alçakgönüllü” birisin! Dendiğinde mutlu oluyor musun? Yani bunu bir iltifat olarak alıp; kişiliğini besleyen ve devam etmesi gereken bir davranış biçimi olarak mı görüyorsun?

Peki sana niçin “alçakgönüllüsün” deniyor? Çünkü mütevazıyım, çünkü bana yapılan övgüleri başımı öne eğerek adeta utanarak karşılar ve mümkünse geri iade ederim. İçten içe kendimle gururlansam da bunu karşımdakine belli etmekten adeta utanç duyuyorum. Öyle ya, küçük yaşlardan beri bize ne öğretildi? Biri sana güzel bir söz söylediğinde; teşekkür et ve sus. Üstüne laf söyleme. O sözü hak ettiğini düşündürecek bir hareket yapma! Yani kendini KÖTÜ HİSSET! Yani “ALÇAK” gönüllü ol!

Peki ama niye? Karşımızdaki; bize bizim hak ettiğimiz bir cümleyi söylediğinde adeta reddedercesine “estağfurullah”, “hayır ben o değilim”, “yanlışlıkla söyledi herhalde” dercesine niçin davranıyoruz? Çünkü kabul etmenin “elbette öyleyim senin fark etmende beni mutlu etti” demenin çok ama çok kötü bir şey olduğu öğretildiği için. “ALÇAK” gönüllü olmanın bir erdem olduğu öğretildiği için. Peki, biz kendimizde olanı reddedersek kim ya da kimler bizim gerçekte “o” olduğumuza inanacak ki? Çok başarılısın! Yok canım, o senin güzelliğin! Çok iyi bir aşçısın! Yok ya, tarif iyiydi! Bu çok iyi bir not, ne kadar zekisin! Tesadüftü, ben de şaşırdım! İyi bir annesin! Keşke, ama çocuklarım öyle düşünmüyor gibi birçok “alçak” gönüllü cümle. Bize aslında şunu söylüyor: Ben kendimde olanın farkında değilim, eksiğim, noksanım, yaptığım tüm doğrular bir tesadüften ibaret. Yani ben; sizin dediğiniz kişi değilim! Hayır, sevgili arkadaşım sen “O” kişisin. Elbette hataları olan, mükemmeliyetçilikten uzak ama başarılı, iyi, güzel olan birçok şeyi yapabilen. Bunları yaptığında; önce kendi ile gurur duyan ve kendini öven. Başkalarından övücü sözler duyduğunda da “Evet öyleyim!” diyebilen. Bununla beslenen, bunun bir motivasyon aracı olduğunu kabul edip, daha büyük takdirlere zemin hazırlayan ve kesinlikle HAKETTİĞİNİ bilen!

Kelimelerin kökeni, aslında bütüne sinyaller gönderiyor değil mi? “Alçak” gönüllü olmak yerine “Yüksek” gönüllü olmayı tercih etmelisin. Bize öğretilen mütevazılık aslında her daim başımızı yerden kaldırmamayı ve yapılan övgülere hep reddedişi içeriyor. O zaman biz bu engelleyici tutumu fark ettik ve bugünden itibaren terk ediyoruz. Ben “yüksek” gönüllü, kendini koşulsuz seven biriyim. Övgüleri, takdirleri elbette hak ediyorum ve bunları öncelikle kendime sunuyorum. Böylelikle motivasyonu mu arttırıyor ve yaşam yolculuğum da daha güçlü ilerliyorum…

Randevu İçin